111-TEBBET
2.
Buradaki
istifhâm-ı inkârî veya doğrudan
doğruya olumsuzluk edâtıdır ve Ebu Leheb'in helâkini izah etmektedir.
Yani
ne fayda verdi ona? Hiçbir fayda vermedi. Onu kurtaracak
hiçbir hayra yaramadı malı ve kazandığı, yahut kazancı. Buradaki da
mevsûl eya mastariyyedir. Mamafih önceki gibi
istifhâm-ı
inkârî veya olumsuzluk mânâsını ifade eden edat olması da
düşünülebilir.
Malı
ona ne fayda verdi? Ve ne kazandığı? Onu
felaketten kurtaracak hiçbir şeye yaramadı ve kendisi de hiçbir fayda
elde
edemedi
anlamındadır. Ancak "Malı da fayda vermedi,
kazancı da." anlamı, iki elin helâkini izah etmeye daha uygundur.
Malından
maksat,
sermayesi, kazancından maksat da, kâr ve
gelirleri, yahut kazanmak için yaptığı ticaret ve benzeri işler; veya
malı,
babasından
miras kalan, kazancı da kendi kazandığı
şeylerdir.
Ayrıca söz konusu âyette ifade edilen malından kasıt, eski ve yeni
bütün
malı,
kazancından kasıt da, gerek malından harcamak
ve gerekse başka yollardan faydalanmak suretiyle kendi istek ve
arzusuna
göre elde ettiği, pay ve nasip, yani
çalışması
ve emeği ile yaptığı işler ve sahip olduğu şeylerdir ki buna, isteyerek
çalışıp elde
ettiği bütün kazancı, çocukları, sosyal
durumu,
kendine ve toplumuna örf ve âdetlerine göre yaptığı iyilikler, ayrıca
Peygamber
'e karşı kurduğu tuzak ve düşmanlıkların
hepsi dahildir.
İbnü
Abbas'tan nakledildiğine göre, âyette
geçen "kazancından" maksat, Ebu Leheb'in çocuğudur. Yine denilmiştir
ki:
Ebu
Leheb'in oğulları aralarında anlaşmazlığa
düşerek, muhâkeme olmak üzere babalarının yanına gelmişler, derken
birbirleriyle
çarpışmaya başlamışlardı. Bunun üzerine Ebu
Leheb oğullarını ayırmak için aralarına girmiş ve orada birisinin
itivermesiyle
yere düşmüştü. Buna son derece
sinirlenen Ebu
Leheb "Çıkarın yanımdan bu pis kazan c ı." demişti. Bir hadisde de "Her
insanın
yiyeceğinin en temizi ve çocuğu
kazancındandır."
buyurulmuştur. Dahhâk: "Ebu Leheb'in kazancı, kötü ameli yani
Resulullah'a
yaptığı düşmanlık ve kurduğu tuzaktır."
derken,
Katâde de "Onun kazandığı şey, bir iyi l ik yapıyorum zannıyla işlediği
ameldir ki,
bu "Yaptıkları her işin önüne geçtik de,
onu (etrafa) saçılmış toz zerreleri haline getirdik." (Furkân, 25/23)
mânâsınadır."
demiştir.
Yine Ebu Leheb'in eğer kardeşimoğlunun
söylediği
hak ise, malımı ve çocuk l arımı fidye vererek ondan kurtulurum." dediği
rivayet edilmiştir. Verilen bu mânâların
hiçbirisi diğerine zıt değildir. Maksat, tahsis olmayıp, örnek
vermektir.
Âyette ifade edilen
"kesb", bu mânâların hepsini içine
aldığından,
esasen âyetin anlamı şu şekildedir: "Ne malı ne de hiçbir kazancı
kendisine
fayda
vermedi, onu zarar ve helâkten kurtaramadı.