81-Ey Muhammed, sen
onlara şöyle söyle ve de ki; Siz, bu konuda Allah'dan bir ahd, bir söz mü
aldınız? Eğer öyle ise, Allah ahdini bozmaz, verdiği sözden dönmez. Yoksa
bilemiyeceğiniz bir şeyi Allah'a iftira ederek söyleyiveriyor musunuz? Hayır,
mesele onların dediği gibi değil, her k im bir seyyie kazanır, bir fenalık yapar
ve yaptığı fenalık kendisini her tarafından kuşatırsa; içini ve dışını, kalbini,
dilini ve diğer azalarını tamamen kaplarsa, kötülüğü alışkanlık haline getirir
ve bir de helal görmeye başlarsa İşte bunlar ateş e hli, ateş ashabıdırlar,
onlar o ateşte süresiz kalıcıdırlar. Öyle onların umduğu ve iddia ettiği gibi,
yedi günde, kırk günde değil, hiçbir zaman o ateşten çıkıp kurtulamazlar, hep
orada kalırlar, orası ebedilik âlemidir. Ve bunlar o âleme günaha batmış olarak,
kötülüğe bulanmış olarak ve temiz hiçbir yanları kalmamış olarak gitmişler ve
artık fenalık onların ebedî hasleti ve genel özelliği olmuştur. İnsanı kuşatan
bir tek kötülük böyle sonuç verirse birçok kötülüğe bulaşmış olanların halleri
artık kıyas edilsin. Demek olur ki, günah her tarafını kaplamamış olanlar,
cehennem ateşinde ebedî kalacaklardan değiller. Kalbinde zerre kadar imanı
kalabilenler, günahı günah bilenler ve ona helal demeyenler hakkında hulûd
(ebedî azap) yoktur. Sayılı günler aslında bunlar için tasavvur
olunabilir.
82-83 Diğer taraftan iman edip, iyi ameller işleyen kimseler ise işte bunlar cennet ehli, cennet ashabıdırlar ve o cennette ebedî kalacaklar.
Cennet ve cehennem hakkında ve kimlerin cennet ehli ve kimlerin cehennem ehli oldukları hakkında Allah'ın ahdi, va'di ve tehdidi ve Peygamberine bildirdiği işte bunlardır.